Fanteziyi katetmek gerekir

Originally published on Sendika10.org.

Prof Slavoj Zizek

Sam Kriss’e ikinci yanıt olarak hazırlanan bu makale, İngilizce olarak Profesör Slavoj Žižek tarafından Sendika.Org’a 10 Aralık 2015’te gönderilmiş, makalenin daha kısa bir versiyonu 28 Aralık 2015 tarihinde In These Times’da yayımlanmıştır. Kaçak Saray sözcüsü İbrahim Kalın’ın polemiğine de konu olan makalenin geniş hali Engin Kurtay tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir Continue reading “Fanteziyi katetmek gerekir”

Paris saldırıları ertesinde sol ne yapmalı? (5): Eleştirilere yanıt

Originally published on Sendika10.org.

Tabii ki Norveç diye bir yer var…

multeci-manset

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (1): SINIF SAVAŞIMI 

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (2): BİREYSEL ÖZGÜRLÜK

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (3): İSLAMCI SAĞCILIĞIN ELEŞTİRİSİ

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (4): KADDAFİ’NİN SON MESAJI

Tabii ki Norveç diye bir yer var…

Önce şu yukarıdaki tabuyu masaya yatırdığım London Review of Books ve In These Times’ta yayımlanan yazılarıma yönelik sözde-solcu eleştirilerle hesaplaşalım. Jacobin’de yazan Nick Riemer, benim mültecilere yönelik anlamsız tepkileri kışkırttığımı söylüyor: Continue reading “Paris saldırıları ertesinde sol ne yapmalı? (5): Eleştirilere yanıt”

Paris saldırıları ertesinde sol ne yapmalı? (4): Kaddafi’nin son mesajı…

Originally published on Sendika10.org.

“Ey geri zekalılar, bu duvarı yıktığınız zaman binlerce Afrikalının göçü Avrupa’yı cehenneme çevirecek!”

sarkozy-kaddafi

Libya’nın devrik lideri Kaddafi, eski dostu ve eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile birlikte.

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (1): SINIF SAVAŞIMI

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (2): BİREYSEL ÖZGÜRLÜK

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (3): İSLAMCI SAĞCILIĞIN ELEŞTİRİSİ

Mülteci sorununun politik ekonomisi: Küresel kapitalizm ve askeri müdahale

Uzun vadeli nasıl bir stratejimiz olmalı diye düşünmeye başlarken, “mülteci sorununun politik ekonomisi” diye adlandırabileceğimiz, küresel kapitalizm ve askeri müdahalelerin nihai yapısal nedenlerini sorgulamaya başlarız. Karşı karşıya bulunduğumuz kargaşa, Yeni Dünya Düzeni (bkz. çevirenin dipnotu -1) denen olgunun gerçek yüzüdür. “Gelişmekte olan ülkeler” dediğimiz yerleri etkisi altına alan gıda krizini düşünelim: meselenin özünü kimse Birleşmiş Milletler’in 2008’de Dünya Gıda Günü diye düzenlediği toplantıda Bill Clinton kadar doğru ifade etmemişti: “3. Dünya Ülkelerinin çoğunda gıda krizini yolsuzluklara, verimsiz üretime ve devletin piyasa ekonomisine müdahalesine bağlamak yanlış olur. Gıda krizi, tarımın küreselleşmesiyle doğrudan ilişkilidir.” Clinton’ın sözünün özü şuydu: Bu işi biz batırdık, zamanında Başkan olduğum için ben de dahil… Çünkü onun zamanında ekinler yoksulların yaşamsal beslenme hakkına hizmet etmek yerine hızla küreselleşerek genişleyen vadeli-opsiyonlu emtia sözleşme borsalarının ambarlarında istifleniyordu (bkz. çevirenin dipnotu-2). Continue reading “Paris saldırıları ertesinde sol ne yapmalı? (4): Kaddafi’nin son mesajı…”

Paris saldırıları ertesinde sol ne yapmalı? (3): İslamcı-sağcılığın eleştirisi

ingiltereye-seriat-istiyoruzOriginally published on Sendika10.org.

İslamcı-sağcılığa her eleştiriyi “İslamofobi” diye damgalamaktan da vazgeçilmelidir. Liberal-Solcuların bu hastalıklı korkusu asıl kendilerinin İslamofobik olmaktan korkmalarından kaynaklıdır

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (1): SINIF SAVAŞIMI

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (2): BİREYSEL ÖZGÜRLÜK

Solun artık üstesinden gelmesi gereken diğer tabu da, Avrupa’nın ilerici devrimci [bkz Çevirenin dipnotu-1] mirasını, kültür emperyalizmi ve ırkçılık ile denkleştiren göndermelerden kurtarmaktır. Mültecileri ülkelerinden eden bu durumdan Avrupa her ne kadar (kısmen) sorumlu da olsa, zaman artık Avrupa-Merkezci [eurocentrism] olmakla eleştirilme kaygısını bir yana bırakarak politika üretme zamanıdır. Continue reading “Paris saldırıları ertesinde sol ne yapmalı? (3): İslamcı-sağcılığın eleştirisi”

Paris saldırıları ertesinde sol ne yapmalı? (2): Bireysel özgürlükler

Originally published on Sendika10.org.

Toplumsal baskıya karşı bireyin özgürlüklerini güvenceye alacak asgari ve herkes tarafından uyulması zorunlu kuralların belirlenmesi şarttır. Ve bu iş yapılırken “aman ‘Avrupa Merkezci’ görünmeyelim” kaygısı da bir yana bırakılmalıdır.

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (1): SINIF SAVAŞIMI

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (3): İSLAMCI SAĞCILIĞIN ELEŞTİRİSİ

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (4): KADDAFİ’NİN SON MESAJI

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (5): ELEşTIRILERE YANIT

Küresel kapitalizmin çıkmazı giderek kendini daha çok hissettiriyor. Bu çıkmazı nasıl kıracağız? Fredric Jameson çıkar yol olarak toplumun küresel ölçekte askerileşmesini öneriyor (bkz dipnot): Demokratik kaygılarla orda burda filizlenen bağımsız-sivil toplum hareketlerinin çuvallamaya mahkum olduğunu gördük, öyleyse kapitalizmin kısır döngüsü ancak “askerileşme” ile kırılabilir; ekonomilerin piyasa mantığına bırakılmasını askıya alacak bir “askerileşmeden” [militarization] söz ediyoruz. Mülteci krizi de şimdi bu seçeneği denemek için belki bir olanak da sunuyor. Continue reading “Paris saldırıları ertesinde sol ne yapmalı? (2): Bireysel özgürlükler”

Paris saldırıları ertesinde sol ne yapmalı? (1): Sınıf savaşımı

Originally published on Sendika10.org.

Mülteci krizi hakkında kendisine yöneltilen eleştirilere Profesör Zizek’in yanıtı.

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (2): BİREYSEL ÖZGÜRLÜK

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (3): İSLAMCI SAĞCILIĞIN ELEŞTİRİSİ

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (4): KADDAFİ’NİN SON MESAJI

PARİS SALDIRILARI ERTESİNDE SOL NE YAPMALI (5): ELEşTIRILERE YANIT

2015’in ilk yarısında Avrupa gündemini sistemi kökten değiştirmeyi vadeden hareketler meşgul ediyordu (Syriza ve Podemos), yılın ikinci yarısında ise dikkatler “insancıl” çerçevede karşılanmaya çalışılan mülteci sorununa kaydı ve Sınıf Savaşımı kavramı yine gündem dışına atılmış, yerine liberal-çokkültürcü hoşgörü söylemi geçirilmiş oldu. 13 Kasım Cuma günü Paris terör saldırılarıyla da bu kez -yine de büyük çerçevede sosyoekonomik sorunlarla karşı karşıya bulunduğumuzu geveleyen- bu liberal söylem bile sorgulanır oldu: bu kez “demokratik cephe, terörist güçlere karşı amansızca savaşmalı” biçiminde basit bir karşıtlık içinde düşünmeye kilitlendik. Continue reading “Paris saldırıları ertesinde sol ne yapmalı? (1): Sınıf savaşımı”