Karşıtına dönüşen feminizm ve Zizek’in uyarısı

İyi, kötü ve çirkin (Kollontai, Goldberg ve Steinem)

Geçenlerde Sendika.org’da yayımlanan Profesör Zizek’in Modern dünyada cinsellik: “Evet, evet, evet” aslında “hayır” anlamına gelebilir mi?” başlıklı makalesi, feminizmin çıkmazları üzerine etraflıca düşünmek için sağlam bir çatı oluşturuyor. Yazının sonunda ele alınan Lewinsky’nin beyanları #metoo hareketinin ana temasını örnekliyor. Ana tema şöyle : sahnede hep “güçlü” bir erkek var… bu ünlü bir işadamı, sanatçı, aktör, TV yorumcusu, yani kariyerli ve varlıklı bir erkek olabiliyor… ve kampanya tipik olarak erkeğin bu gücünü kadınlar üzerinde seks için kullanmasını yargılıyor.

Continue reading “Karşıtına dönüşen feminizm ve Zizek’in uyarısı”

Cinselliğin Politikası (olmaz) – Bölüm 4 – Prof Slavoj Žižek

Bizim üzerinde çalışacağımız asıl eksen, bu ortadaki iki “normal” arasındaki çatışma eksenidir [y ekseni]. Meselemiz, ortadaki bu iki kampın her ikisinin de kendi tarafındaki aşırı versiyonunu görmezden gelerek bununla hesaplaşmaktan yan çizmesidir. Ilımlı-muhafazakar müslümanlar müslümanlığın IŞİD-Boko Haram tipi baskıcı barbar versiyonunu görmezden gelir, benzer şekilde kadın ve gey haklarının “açık fikirli” savunucuları da LGBT+’nın maskaralıklarını görmezden gelir. Ortadaki bu her iki kamp da, kendi taraflarından üreyen bu aşırı uçların kendi [dünya kurgularında, kuramlarında] çözümsüz bıraktıkları noktalardan üreyen arızalar olduğunu tartışmak istemezler.

Continue reading “Cinselliğin Politikası (olmaz) – Bölüm 4 – Prof Slavoj Žižek”