Profesör Zizek’in paradoksu, her paradoks gibi birbiriyle rollerini değiş tokuş edebilen sahte bir çelişkiden kaynaklıdır:
A) Kendi kimliklerinden vazgeçerek mahrumların mağduriyeti üzerine konuşma ayrıcalığına sahip olabilenler: Bu gruba WASP diyoruz: beyaz (white); Anglo Saxon; Protestan sözcüklerinin baş harflerinden oluşuyor. Buna “erkek” de eklendiği olur (Bunun Türkiye’deki karşılığının BEST olduğu söyleniyordu: beyaz; sunni, Türk).
B) Faşist damgası yemeden kendi kimliklerini söyleyebilenler: Bu grup ise bunun dışında kalan tüm renklileri ve etnileri kapsıyor. Bu gruba da WASP-olmayanlar diyoruz. Ancak bu grup yeknesak değil. Kendilerini farklı derecelerde bir mağduriyetler spektrumu içinde konumlandırıyorlar: WASP’tan ne kadar uzaklaşırsanız o kadar otantik mağdur oluyorsunuz. Örneğin bir afro-amerikalı bir meleze göre; bir Bengal’li bir Çinli’ye göre; bir melez bir İtalyan’a göre, bir müslüman bir budiste göre; bir budist bir katoliğe göre; bir trans bir eşcinsele göre; bir eşcinsel bir kadına göre daha mağdur… ve toplamda bunların hepsi de WASP+erkek karşısında mağdur… Continue reading “Kamala Harris neden kaybetmeye mahkumdu? – Engin Kurtay, Ali Polat”